Kalem tutmayalı oldu baya. Avuçlarım nasır tutmuş, en az ayaklarım kadar. Beton soğuğu yüreklerde yürüdük. Soğuk neyse de yakışmıyor sanki, nasırlı ellere kalem, kağıt, mürekkep.
Yerinde mi yüreğim ? Duyar da üzülür. Kan değildir çünkü, mürekkeptir işi.
Hikayeler birikti. Kalem saplamak gerek, göğsümüzün orta yerine.
Tebessüm süslü ağıtlar gizli, ceketimin iç cebinde.
Comments